Kamu hizmetleri programında kamu hizmetlerine yönelik fikirlerin geliştirilmesi amaçlanmaktadır. Hem mevcut kamu hizmetlerini tartışmaya açılarak iyileştirilmesi hem de yenilikçi kamu hizmetlerinin etkinleştirilmesi hedeflenir.
Yurttaşın ve yerel yönetimlerin önerileri doğrultusunda yenilikçi yaklaşımlar modeller ve projelerin tartışıldığı süreçlerdir. Dünyada ve Türkiye’de belediye hizmetleri dâhilinde olan ve ileride olması muhtemel hizmetler tartışılır, önerilir ve geliştirilir. Kamu hizmetlerinde yeni kavramlar ve içerikler, akıllı kent uygulamaları, sürdürülebilir altyapı, yeni enerji kaynakları, yenilikçi toplu taşıma sistemleri, kamu hizmetlerine erişim, kamu hizmetlerin dijital çağa uyumu, kamu hizmetlerinde yeni medyalar, nesiller arası etkileşim ve benzeri çalışma alanları bu başlık altında değerlendirilir.
Yenilikçi kamusal Hizmetler programı, İ.D.E.A Kadıköy’ün çeşitli olguları farklı disiplinler altında tartıştığı ve dönemsel olarak farklı üst başlıklar altında içerikler oluşturduğu, özel sektör ve kamunun deneyimleriyle akademik bilginin buluştuğu bir seminer programıdır. 2019 yılının ilk döneminde “Yapay Zeka: İnsan, Teknoloji ve Kamu Etkileşimi” kapsamında 15 oturumluk bir seminer programı hazırladık. İnsan-Teknoloji etkileşiminden, yapay zeka hukukuna, akıllı kentin planlamasından büyük veriye (big data) kadar gelecekte gündemimize girecek yeni tartışmalar hakkında bir program tasarladık.
Programı tasarlarken şu sorulardan yola çıktık: Yeni nesil kamusal hizmetler nasıl gelişecek? Artan teknolojik gelişmelere kamu nasıl entegre olacak? Yapay zekâ ile birlikte ne tür politikalar gündemimize girecek? Bugün gündemimizde olmayan hangi konuları/sorunları ve elbette çözüm yollarını, yarın konuşuyor olacağız? Yapay zekâ gelişmeleriyle birlikte istihdama olası etkileri nasıl olacak? Yapay zeka teknolojilerine ne kadar hazırız ve ne yapmamız gerekecek? Yapay zekaya kamu yönetimin yaklaşımı nasıl olmalı?
Yenilikçi Kamusal Hizmetler programında bu ve benzeri soruların peşine düşeceğiz. Yapay zeka ile ilgili teknolojik gelişmeler, yayınlar, olaylar ve bunların insan hayatına olan etkileri her geçen gün artıyor ve farklı bir boyut kazanıyor. Son zamanlarda yapay zeka ile ilgili bir çok kurum ve kuruluş tarafından ele alınmış yazı, etkinlik ve fikir beyanı görmekteyiz. Peki, ‘yapay zeka’ nedir, kamu ve kamu yönetimi üzerindeki etkileri neler olacaktır? Nasıl bir gelecek bizi bekliyor? İnsan hayatının olmazsa olmazı ev yaşamından iş yaşamına; kentli olma bilincinden vatandaş olarak hizmet alım anlayışına kadar çok boyutlu bir değişimin eşiğinde yapay zekanın rolü ne olacak?
İ.D.E.A Kadıköy öncülüğünde düzenlenecek olan Yapay Zeka: İnsan, Bilgisayar ve Kamu Etkileşimi seminerleri dizisinde kamu yöneticileri, alanında uzman özel sektör ve sivil toplum temsilcileri ile akademisyenlerin katılacağı geniş bir yelpazede yapay zeka olgusunu konuşuyor olacağız. Etkinliklerin amacı kamu-özel sektör, yurttaş ve akademi arasında şekillenecek olan; potansiyel katkının yanı sıra riskler de barındıran yapay zekanın dünü, bugünü, yarınına bir ışık tutarken, insan hayatına etkilerini somutlaştırmak olacaktır.
Toplumsal ve ekonomik alanın tamamında yaşanan Dijital Dönüşüm'ün en temel sürükleyici teknolojilerinden olan Yapay Zeka aslında çok uzun süredir gerek araştırmacıların gerekse uygulayıcıların ilgisini çeken bir kavramdır. Bu konuşmada öncelikle Yapay Zeka ve merkezinde yer alan veri analitiği sürecinin önemli parçası olan makine öğrenmesinin tarihsel gelişim süreci üzerinde durulacaktır. Bugün daha fazla konuşulur ya da sonuç verir hale gelmiş olmasının nedenleri üzerinde durularak hangi noktaya gelindiği örneklendirilecek ve gelecek yönelim öngörüleri yapılacaktır. Yapay Zeka'nın özellikle analitik içerikli işlerin bir kısmında insanların yerini neden alacağı ya da insanların birlikte çalışması gereken takımdaşları olacağının anlaşılması için sadece Yapay Zeka'nın yeteneklerinden bahsedilmesi kanımca yeterli değildir. İnsan Zekasının zaafiyetlerinin ve sınırlarının bilinmesi de gelecek öngörülerini yaparken bize yol gösterici olacağından dolayı konuşmanın bir kısmında Yapay Olmayan Zeka üzerinde de durulacaktır.
Türkiye için yeni sayılabilecek bir kavram olarak Akıllı Şehirler yerel yönetimlerin gündemine oturmuş durumda. Ancak kavramın kullanımına ilişkin bazı kafa karışıklıklarına ve tereddütlere yönelik bir yaklaşım eksikliği hissediliyor.
Burada özellikle kentsel dinamiklerin izlenmesi, analiz edilmesi ve simülasyonu üzerinden Akıllı Şehir - Veri ilişkisine dair bir tartışma yürütmek istiyoruz. Veri konusunda toplumda oluşan genel kaygı, verilerin izinsiz kullanımı, paylaşımı ve manipülasyonu yoluyla merkezileşmiş bir gözetim ve denetim mekanizmasının oluşması yönünde. Dolayısıyla birinci gündemimiz bu kaygıları gidermeye yönelik mücadele alanlarını nasıl geliştirebiliriz, ikinci gündemimiz ise bu mekanizmayı toplumun devleti denetleyeceği ve karar süreçlerini doğrudan katılabileceği bir sürece nasıl dönüştürebiliriz. Sonuç olarak iktidarın ortaya koyduğu teknoloji odaklı, merkezileşmiş ve apolitik Akıllı Şehir modelinin karşısında yerel yönetimlerin muhatap alınacağı, denetleyenin toplumsal kesimler olacağı politik bir karşı süreç oluşturulabilir mi? sorusunun cevabını arayacağız.
Her geçen gün artan robot ve robotik temelli iş yönetim şekilleri ile özel sektörde olduğu kadar kamu kurum ve kuruluşlarında da bir değişim ve dönüşüm döneminden gecmekteyiz. Peki bu dönüşüm kamu yani hem bizlerin hem de hizmet aldığımız kurumların günlük hayatında ne gibi pozitif ve negatif sonuçlar doğuracak?
Seminerimizde hem bu olguları interaktif bir şekilde irdelerken hem de farklı teknolojiler üzerinden geleceğe bir projeksiyon tutacağız. Seminerden kamu, özel sektör ve sivil toplum kurum temsilcileri olduğu kadar, kendi kariyerini bu yönde geliştirmek isteyen yeni mezunlar ve farklı branş mensupları da yararlanabilirler.
Bu sunumda felsefi düşünce mirasına referansla teknoloji üzerine bir soruşturma güzergahı açmayı ve yapay zeka meselesini sözkonusu güzergahta geliştirilen perspektif ve problematizasyonlarla birlikte ele almayı deniyoruz. Çoğul, karmaşık ve karşıt yüklü etkileri teknolojinin bir şans mı yoksa tehdit mi olduğu türünden bir soruya basit bir cevap vermeyi imkansız kılar. Böylece şu soru da gündeme gelir: Genel olarak teknolojinin pharmakon (hem ilaç hem zehir) oluşu yapay zekayı da karakterize etmekte midir?
Tacettin Ertuğrul – Kısa Özgeçmiş
Jacques Derrida ve Teknik Problemi adlı teziyle felsefe doktora eğitimini Galatasaray Üniversitesi ve Strasbourg Üniversitesi’nde eş zamanlı olarak tamamladı. Aynı konudaki araştırma projesi çerçevesinde Jean-Luc Nancy danışmanlığında araştırmalar gerçekleştirdi. Felsefe tarihi ve çağdaş felsefe yanı sıra, özel olarak teknik/teknoloji felsefesi üzerine çalışmalarını sürdürüyor. Strasbourg Üniversitesi bünyesindeki CREPHAC araştırma merkezinin ve Ars Industrialis derneğinin üyesidir. İstanbul Esenyurt Üniversitesi’nde öğretim üyesi olarak görev yapmaktadır.